Oluş Bildiren Sözcük Nedir? Gelin, Hep Birlikte Keşfedelim!
Herkese selam forumdaşlar! Bugün Türkçe’nin derinliklerinde kaybolmuş, adını belki de çoğumuzun hiç duymadığı ama aslında çok önemli olan bir konuya dalacağız: Oluş Bildiren Sözcükler! Hadi gelin, hep birlikte biraz dilimizdeki bu sihirli kelimeleri keşfedelim, ne dersiniz?
Şimdi, kadınlar ve erkekler bu tür konuları genelde farklı şekilde ele alır ya, ben de ona uygun bir mizahi bakış açısı sunmak istiyorum. Erkekler "tamam, çözüm bulalım, bu işin çözümü nedir?" derken, kadınlar "Ama bu kelimeler bizlere nasıl bir duygu, nasıl bir anlam veriyor, bunu düşündük mü?" diye düşünüyor. Bu yazıyı da böyle bir stratejiyle yazmaya karar verdim. Hem çözüme odaklanalım, hem de dilin empatik yönünü unutmayalım. Haydi bakalım!
Oluş Bildiren Sözcükler, Ne İyi Ki Varlar!
Oluş bildiren sözcükler deyince, hemen gözümüzde canlanan şey nedir? Kimileri için bir dilbilgisi kabusu, kimileri içinse sadece “eklenmiş” bir kelime olabilir. Ama işin özü şu: Oluş bildiren sözcükler, bir durumun ya da bir olayın geliştiğini, oluştuğunu veya meydana geldiğini anlatan kelimelerdir. Kısacası, dilde bir şeyin “olması” anlamını taşıyan, o an gerçekleşen bir değişimi gösteren kelimelerdir.
Mesela “gelişmek”, “olmak”, “büyümek” gibi fiiller, oluş bildiren kelimelerdir. Ne kadar da “gelişmek” demek, sanki büyüyoruz, değişiyoruz, hep bir şeyler oluyor! Ama sizce “olmak” kelimesi her zaman ne kadar olumludur? Hemen her konuda kullandığımız, bazen de özlediğimiz o büyülü kelime!
Hah işte erkekler için tam bir stratejik düşünce! “Olmuş!” dediğinizde, her şey bir anda açıklığa kavuşur. Hızla çözüm üretip, bitirirsiniz ya da en azından ‘tamam, bu oldu’ diyerek bir şeyleri bir düzene sokarsınız. Kadınlar ise biraz daha “olma” yolculuğuna çıkar: “Peki ya bu nasıl oldu? Neden böyle oldu?”
Hadi Ama, Bu Kelimeler Hiç de Sıkıcı Değil!
Oluş bildiren kelimeler deyince, hemen herkesin aklına yoğun ve karmaşık bir dilbilgisi dersinin geleceğini tahmin ediyorum. Ama bir dakika, durun! İşin içine biraz mizah ve yaratıcılık katınca işler biraz daha renkleniyor, değil mi? Olayın komik kısmı şu: Oluş bildiren sözcükler yalnızca dilbilgisel bir kurgu değil; aynı zamanda hayatımızdaki “olma” süreçlerini de anlatan kelimeler. Yani, bu kelimeleri kullanarak aslında biz de hayatımızı anlatıyor olabiliriz. Mesela, geçenlerde sabah uyanıp “bugün iyi bir gün olacak” dediğimde, aslında “iyi olma sürecini” başlatmış oldum!
Şimdi kadınlar ve erkekler arasındaki farkı düşündüğümüzde, erkekler belki de direkt olarak “geliş” diyecek, çözüm odaklı ilerleyeceklerdir, ama kadınlar “ne gelişti?”, “bu nasıl oldu?”, “bu beni nasıl etkiler?” gibi sorularla daha çok ilişki kuracaklardır. Yani evet, “oluş” her yönüyle önemli ama her iki cinsin bakış açısı da farklı!
Oluş Bildiren Sözcükler: Hem Sade Hem Derin!
Evet, evet, kabul ediyorum, dilbilgisi derslerinde öğretmenler bu konuda biraz ciddi olabiliyorlar. Ama sonuçta biz dilin hem rahatlatıcı, hem de yaratıcı tarafını kullanmayı seviyoruz! Ne de olsa dil sadece kurallar bütünü değil; aynı zamanda duygularımızı ve dünyayı ifade ettiğimiz harika bir araç. O yüzden oluş bildiren sözcüklerin de hafife alınacak bir tarafı yok!
Mesela, sizce “gelişmek” ve “olmak” arasında bir fark var mı? İkisi de bir “olma” durumunu anlatıyor gibi görünse de, “gelişmek” sürekli bir evrim sürecini, adım adım bir ilerlemeyi ifade ederken, “olmak” genellikle tamamlanmış bir süreci ifade eder. Kızlar, sanki her şeyin başı “gelişmek”tir, değil mi? Gelişiriz, daha iyisi oluruz, hep bir yol alırız! Erkekler ise “oldu işte!” deyip bitirirler. Bu kadar basit!
Peki, Siz Hangi “Oluş Bildiren Sözcük”çüsünüz?
Şimdi sevgili forumdaşlar, siz hangi oluş bildiren sözcüğü daha sık kullanıyorsunuz? “Gelişmek mi?” Yoksa “olmak mı?” Çözüm odaklı mısınız, yoksa duygusal mı? Hadi, biraz da siz yazın! Ne zaman bir “olma” sürecine girseniz, hangi sözcükleri tercih ediyorsunuz?
Bunları düşünürken, bir yandan da şunu unutmamak lazım: Her kelimenin kendine has bir gücü vardır. Kimi zaman bir “olmuş” deriz ve her şey bir anda netleşir. Kimi zaman ise bir “gelişmek” yolculuğuna çıkarız, zaman alır, belki de inişli çıkışlıdır ama sonuçta ortaya çıkacak olan biziz. İşte bu, dilin büyülü gücü!
O yüzden hepimiz oluş bildiren kelimeleri kendi tarzımızla kullanmaya devam edelim ve forumdaki yorumlar kısmında şunu bir görelim: Hangi “olma” anınız daha etkiliydi?
Yorumlarınızı bekliyoruz, hadi bakalım!
Herkese selam forumdaşlar! Bugün Türkçe’nin derinliklerinde kaybolmuş, adını belki de çoğumuzun hiç duymadığı ama aslında çok önemli olan bir konuya dalacağız: Oluş Bildiren Sözcükler! Hadi gelin, hep birlikte biraz dilimizdeki bu sihirli kelimeleri keşfedelim, ne dersiniz?
Şimdi, kadınlar ve erkekler bu tür konuları genelde farklı şekilde ele alır ya, ben de ona uygun bir mizahi bakış açısı sunmak istiyorum. Erkekler "tamam, çözüm bulalım, bu işin çözümü nedir?" derken, kadınlar "Ama bu kelimeler bizlere nasıl bir duygu, nasıl bir anlam veriyor, bunu düşündük mü?" diye düşünüyor. Bu yazıyı da böyle bir stratejiyle yazmaya karar verdim. Hem çözüme odaklanalım, hem de dilin empatik yönünü unutmayalım. Haydi bakalım!
Oluş Bildiren Sözcükler, Ne İyi Ki Varlar!
Oluş bildiren sözcükler deyince, hemen gözümüzde canlanan şey nedir? Kimileri için bir dilbilgisi kabusu, kimileri içinse sadece “eklenmiş” bir kelime olabilir. Ama işin özü şu: Oluş bildiren sözcükler, bir durumun ya da bir olayın geliştiğini, oluştuğunu veya meydana geldiğini anlatan kelimelerdir. Kısacası, dilde bir şeyin “olması” anlamını taşıyan, o an gerçekleşen bir değişimi gösteren kelimelerdir.
Mesela “gelişmek”, “olmak”, “büyümek” gibi fiiller, oluş bildiren kelimelerdir. Ne kadar da “gelişmek” demek, sanki büyüyoruz, değişiyoruz, hep bir şeyler oluyor! Ama sizce “olmak” kelimesi her zaman ne kadar olumludur? Hemen her konuda kullandığımız, bazen de özlediğimiz o büyülü kelime!
Hah işte erkekler için tam bir stratejik düşünce! “Olmuş!” dediğinizde, her şey bir anda açıklığa kavuşur. Hızla çözüm üretip, bitirirsiniz ya da en azından ‘tamam, bu oldu’ diyerek bir şeyleri bir düzene sokarsınız. Kadınlar ise biraz daha “olma” yolculuğuna çıkar: “Peki ya bu nasıl oldu? Neden böyle oldu?”
Hadi Ama, Bu Kelimeler Hiç de Sıkıcı Değil!
Oluş bildiren kelimeler deyince, hemen herkesin aklına yoğun ve karmaşık bir dilbilgisi dersinin geleceğini tahmin ediyorum. Ama bir dakika, durun! İşin içine biraz mizah ve yaratıcılık katınca işler biraz daha renkleniyor, değil mi? Olayın komik kısmı şu: Oluş bildiren sözcükler yalnızca dilbilgisel bir kurgu değil; aynı zamanda hayatımızdaki “olma” süreçlerini de anlatan kelimeler. Yani, bu kelimeleri kullanarak aslında biz de hayatımızı anlatıyor olabiliriz. Mesela, geçenlerde sabah uyanıp “bugün iyi bir gün olacak” dediğimde, aslında “iyi olma sürecini” başlatmış oldum!
Şimdi kadınlar ve erkekler arasındaki farkı düşündüğümüzde, erkekler belki de direkt olarak “geliş” diyecek, çözüm odaklı ilerleyeceklerdir, ama kadınlar “ne gelişti?”, “bu nasıl oldu?”, “bu beni nasıl etkiler?” gibi sorularla daha çok ilişki kuracaklardır. Yani evet, “oluş” her yönüyle önemli ama her iki cinsin bakış açısı da farklı!
Oluş Bildiren Sözcükler: Hem Sade Hem Derin!
Evet, evet, kabul ediyorum, dilbilgisi derslerinde öğretmenler bu konuda biraz ciddi olabiliyorlar. Ama sonuçta biz dilin hem rahatlatıcı, hem de yaratıcı tarafını kullanmayı seviyoruz! Ne de olsa dil sadece kurallar bütünü değil; aynı zamanda duygularımızı ve dünyayı ifade ettiğimiz harika bir araç. O yüzden oluş bildiren sözcüklerin de hafife alınacak bir tarafı yok!
Mesela, sizce “gelişmek” ve “olmak” arasında bir fark var mı? İkisi de bir “olma” durumunu anlatıyor gibi görünse de, “gelişmek” sürekli bir evrim sürecini, adım adım bir ilerlemeyi ifade ederken, “olmak” genellikle tamamlanmış bir süreci ifade eder. Kızlar, sanki her şeyin başı “gelişmek”tir, değil mi? Gelişiriz, daha iyisi oluruz, hep bir yol alırız! Erkekler ise “oldu işte!” deyip bitirirler. Bu kadar basit!
Peki, Siz Hangi “Oluş Bildiren Sözcük”çüsünüz?
Şimdi sevgili forumdaşlar, siz hangi oluş bildiren sözcüğü daha sık kullanıyorsunuz? “Gelişmek mi?” Yoksa “olmak mı?” Çözüm odaklı mısınız, yoksa duygusal mı? Hadi, biraz da siz yazın! Ne zaman bir “olma” sürecine girseniz, hangi sözcükleri tercih ediyorsunuz?
Bunları düşünürken, bir yandan da şunu unutmamak lazım: Her kelimenin kendine has bir gücü vardır. Kimi zaman bir “olmuş” deriz ve her şey bir anda netleşir. Kimi zaman ise bir “gelişmek” yolculuğuna çıkarız, zaman alır, belki de inişli çıkışlıdır ama sonuçta ortaya çıkacak olan biziz. İşte bu, dilin büyülü gücü!
O yüzden hepimiz oluş bildiren kelimeleri kendi tarzımızla kullanmaya devam edelim ve forumdaki yorumlar kısmında şunu bir görelim: Hangi “olma” anınız daha etkiliydi?
Yorumlarınızı bekliyoruz, hadi bakalım!