İŞKUR üzerinden personel alımı nasıl oluyor ?

RAM

New member
İŞKUR Üzerinden Personel Alımı: Deneyimler ve Eleştiriler

Geçen gün bir arkadaşım iş ararken bana “İŞKUR üzerinden personel alımı nasıl oluyor?” diye sordu. Kendim de birkaç kez deneyimlediğim için hemen cevap vermek istedim ama fark ettim ki mesele sadece basit bir kayıt ve başvuru sürecinden ibaret değil. İŞKUR’un işleyişi, sistemin avantajları kadar dezavantajlarını, süreçte yaşanan eşitsizlikleri ve sosyal dinamikleri de beraberinde getiriyor. Bu yüzden forum ortamında konuyu eleştirel bir şekilde tartışmak, deneyimlerimizi paylaşmak için güzel bir fırsat.

Erkek Perspektifi: Stratejik ve Çözüm Odaklı Yaklaşım

Erkek bakış açısıyla İŞKUR süreci daha çok stratejik bir oyun gibi görünüyor. Öncelikle adayın CV’sini doğru şekilde sisteme yüklemesi, pozisyon kriterlerine göre filtrelenmesi ve işverenle eşleşmesi gerekiyor. Burada temel sorun, sistemin algoritmalarının bazen adayın deneyimini yeterince yansıtmaması. Örneğin, bazı pozisyonlar için deneyim şartı aranırken, sistem bunu otomatik olarak elemiyor veya gereksiz engeller koyabiliyor.

Stratejik bakış açısıyla çözüm, süreci en efektif şekilde yönetmek. CV’yi doğru kategorilere yüklemek, anahtar kelimeleri kullanmak, iş ilanlarını sık sık takip etmek ve pozisyon gerekliliklerini dikkatle incelemek kritik. Erkek perspektifi, problemi tanımlayıp çözüme odaklanmayı ön plana çıkarıyor: “Sistem sınırlı ama sen doğru yöntemlerle süreci yönetebilirsin.” Ancak bu yaklaşım, sosyal eşitsizlikleri ve bireysel farklılıkları çoğu zaman göz ardı ediyor.

Kadın Perspektifi: Empatik ve İlişkisel Yaklaşım

Kadın bakış açısı ise sürecin insan odaklı tarafına dikkat çekiyor. İŞKUR sistemi, nüfusun farklı kesimlerine aynı şekilde hitap etmediği için toplumsal cinsiyet, yaş, eğitim ve sınıf farklılıkları süreci doğrudan etkiliyor. Örneğin, küçük şehirlerde yaşayan kadın adayların internet erişimi veya güncel ilanlara ulaşabilmesi erkeklere göre daha sınırlı olabiliyor. Aynı şekilde, uzun süre işsiz kalmış veya düşük eğitimli kişiler sistemde daha dezavantajlı olabiliyor.

Empatik yaklaşım, sürecin adaletsizliklerini ve sosyal yapının etkilerini ön plana çıkarıyor. Kadın bakış açısıyla sorular ortaya çıkıyor: İŞKUR sisteminde herkes gerçekten eşit fırsata sahip mi? Farklı sosyal gruplar, ilanlara başvurma ve mülakat süreçlerinde engellerle karşılaşıyor mu? Bu perspektif, yalnızca sürecin teknik kısmına değil, bireylerin deneyimlediği zorluklara da odaklanıyor.

Sosyal Faktörler ve Eşitsizlikler

İŞKUR üzerinden personel alımı, yalnızca bireysel performansa bağlı değil; sosyal faktörlerle de şekilleniyor. Büyük şehirlerde yaşayan, eğitim seviyesi yüksek ve dijital okuryazarlığı güçlü kişiler avantajlıyken, kırsalda veya düşük gelirli bölgelerde yaşayan adaylar aynı fırsatlara ulaşamıyor. Ayrıca, işverenlerin tercihleri ve pozisyon gereklilikleri de çoğu zaman sosyal sınıf ve cinsiyet önyargılarıyla şekillenebiliyor.

Kadın perspektifi, bu noktada süreci daha geniş bir bağlamda değerlendiriyor: “Sistem sadece teknik bir işlev değil, toplumsal eşitsizlikleri de yansıtıyor. Kadınlar, gençler ve farklı sosyal sınıflardan adaylar, bu sistemde kendilerini yeterince temsil edilmiş hissedebiliyor mu?” Erkek perspektifi ise çözüm odaklı yaklaşarak, adayın süreci daha etkin yönetmesi gerektiğini vurguluyor.

Pratik Eleştiriler ve Deneyimler

Sistemi deneyimleyenler olarak şunları gözlemliyoruz:

- Bazı ilanlar çok geç güncelleniyor veya aynı pozisyon birden fazla kez açılıyor, bu da kafa karışıklığı yaratıyor.

- Otomatik filtreleme sistemleri, deneyimi ve yetkinliği tam olarak yansıtamıyor.

- İŞKUR’un yönlendirme ve destek hizmetleri bazen yetersiz kalıyor, özellikle dijital becerileri düşük adaylar için süreç zorlaşıyor.

Erkek bakış açısı, bu sorunları bir “sistem optimizasyonu” problemi olarak görüyor: “Sistem iyileştirilebilir, başvuru sürecini planlı ve stratejik yönetmek gerekiyor.” Kadın bakış açısı ise süreci insan odaklı değerlendirmeye devam ediyor: “Sorun sadece sistemde değil, sistemin farklı sosyal gruplara eşitsiz etkisinde.”

Forum Tartışması İçin Sorular

Bu noktada tartışmayı başlatabiliriz:

- İŞKUR süreci gerçekten eşit fırsatlar sunuyor mu, yoksa sosyal sınıf ve cinsiyet farklılıkları belirleyici mi?

- Dijital okuryazarlık ve şehirleşme farkları, adayların şansını nasıl etkiliyor?

- Sistem, kadın ve dezavantajlı grupların iş bulma süreçlerine yeterince destek oluyor mu?

Forumda bu soruları tartışmak, deneyimlerimizi paylaşmak ve olası çözümler üzerinde fikir alışverişi yapmak, hem eleştirel bakışı geliştirecek hem de birbirimize yardımcı olma fırsatı sağlayacaktır.

Sonuç: Strateji ve Empati Dengesi

İŞKUR üzerinden personel alımı, teknik ve stratejik bir süreç olmanın ötesinde, toplumsal yapıların ve sosyal faktörlerin etkilerini yansıtan bir sistem. Erkek perspektifi çözüm odaklı yaklaşarak sürecin stratejik yönetimine vurgu yaparken, kadın perspektifi empatik ve ilişkiseldir, sürecin sosyal eşitsizlikleri ve bireysel deneyimler üzerindeki etkilerini ön plana çıkarır.

Bu ikili bakış açısı, forum ortamında tartışmayı zenginleştiriyor: Sadece “nasıl başvurulur” sorusunu değil, “süreç adil mi?”, “kimler daha avantajlı?” ve “sosyal eşitsizlikler nasıl giderilebilir?” gibi soruları gündeme getiriyor. İŞKUR, teknik olarak iş bulmayı kolaylaştırsa da, bu sosyal ve eşitsizlik boyutlarını dikkate almak, gerçek anlamda başarılı ve kapsayıcı bir sistemin ön şartıdır.